BUNU BEN Mİ SEÇTİM?
- Mehmet Akçeşme / Psikolojik Danışman
- 30 Nis 2022
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 8 May 2022
Kişinin bilinçaltı sınırsız bir yapıdır, bir buzdağına benzer. Buzdağının su yüzeyine çıkan kısmı, suyun altındaki kısmına göre çok küçüktür. Fakat suyun yüzeyindeki kısmının bile yeterince büyük olduğu düşünülürse bilinçaltı sınırları, ölçmesi mümkün olamayacak kadar büyüktür. Suyun yüzeyindeki kısım ise insanın hayatına kontrollü bir şekilde devam etmesini sağlayan bilinçtir.
Bu iki yapının insan hayatındaki yeri ve önemini biraz inceleyelim. Bilinç, insanın karar mekanizmasıdır. Sağlıklı ve dengeli bir insanda ego ile bilinç işbirliği, hayatının tüm alanlarında sonuca ulaşmasını sağlayan temel noktadır. Tercihler, istekler, öncelikler, sonralıklar gibi saymakla bitmeyecek pek çok alan bu elekten geçerek oluşur. Tıpkı şu anda ne işle, ne sebeple uğraştığınız gibi ya da hayatınızda yeri olan herhangi bir seçimi neden yaptığınız gibi pek çok etken insanın bilinç düzeyi sayesinde oluşur. Peki bilinç bu seçimleri nasıl ve neye göre yapar?
Baktığımız zaman birbiriyle hiçbir genetik bağı olmayan bizlerin, hayatlarında benzer aşamaları ve olayları yaşadığını fakat bunlar karşısında tutum ve davranışlarının farklılaştığını görüyoruz. Buna sebep olan şeyleri çoğu zaman toplum dilinde farklı kavramlarla açıklıyoruz; karakter, bakış açısı, genetik(ana, babaya çekme), yetiştirme tarzı, kültür… aslında bunlar çoğu zaman doğru olan fakat anlamı yeterince karşılamayan terimler. Bütün bunları ortak havuza aldığımız zaman karşımıza çıkan terim; bilinçaltı.
Bilinçaltı kişinin hayata gözlerini açtığı ilk andan itibaren oluşmaya başlar. Hatta bazı kuramlara göre insanın zaten halihazırda bu yapıya sahip bir şekilde dünyaya geldiğini, en ilkel dönemlerden bu yana ırkların kendi atalarından izleri genç kuşaklara aktardığını görürüz. Bunun detaylarına başka bir zaman değinelim. Yaşanılan her olayın zihinde depolanması ve bu olayların kişide bıraktığı etkilerle bilinçaltı havuzu dolmaya başlar. Fakat bu havuz kişinin bilinç düzeyinde yaptığı gibi istemli seçimler sonucu oluşmaz. Bu aşama daha kontrolsüz ve kendiliğindendir. Kişinin kendi isteğiyle bilinçaltına göndermeyi tercih edebilmesi ya da sanki bir kasanın içinden değerli eşyasını alması gibi buraya her istediğinde girip bir şeyler çıkarabilmesi mümkün değildir. Bilinçaltı, kişinin farkında olmayarak doldurduğu, çoğunlukla sıra dışı yaşantılara ev sahipliği yapan, genellikle kişiyi her anlamda derinden etkilemiş yaşantılar ve onların sonuçlarından oluşur. Kişi bunları unuttuğunu ya da hiç yaşanmadığını zannederken aslında bir ömür boyunca adeta zihin heybesinde taşır. Rüyalar, dil sürçmeleri ve günlük hayatta farkında olmadan yapılan seçimler, terapi ve hipnozlar sayesinde bilinçaltı günyüzüne çıkarak bizlere mesajlar verir.
Kısacası, kişinin tercihleri bilinç düzeyinde yapılan bir işlem olsa da bilincin bu seçimler sırasında referansı kişinin farkında olamadığı bilinçaltıdır. Bu farkındalığı kişinin çoğu zaman başka sebeplerle rasyonelleştirdiğini görürüz. Tercihler, bu tercihe sunduğu sebep bilinçlidir. Fakat arka planda sebebe sebep olan şey genellikle kişinin bilinç düzeyinde değildir. Bundan dolayı kişinin biliçaltında nelerin olduğunun bilinmesi, o kişinin hayatındaki yolu çizmesini anlamlandırabilmek için fazlasıyla önemlidir.
Comments